Haber

Türkiye-İsrail normalleşme süreci sona mı yaklaşıyor?

Ortadoğu’da İsrail ile Hamas’ı bir kez daha karşı karşıya getiren askeri gerilim, Türkiye-İsrail ilişkilerini de olumsuz etkilemeye başladı.

Krizin ilk günlerinde daha istikrarlı bir telaffuz kullanan ve aktif diplomasi ile savaşı yayılmadan bitirmeye çalışan Türkiye, Gazze’deki El Ahli Hastanesi’ne düzenlenen saldırının ardından sesini sertleştirmeye başladı. Erdoğan, bu saldırıdan sorumlu tuttuğu İsrail’i “soykırım” anlamına gelen baskınlar yapmakla suçladı.

Erdoğan, 25 Ekim’de AKP Grubu’na yaptığı konuşmada hem İsrail’i hem de ABD başta olmak üzere Batılı ülkeleri eleştirmiş, Ankara’nın İsrail’le normalleşme sürecinin bundan sonra ilerlemeyeceğini ilan etmişti.

2018 yılında ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımasıyla başlayan gerginlik nedeniyle Türkiye ve İsrail, diplomatik ilişkilerini maslahatgüzar seviyesine indirmiş, diplomatik ve siyasi temasları sıfıra indirmişti. .

Taraflar, 2021 yılında ilişkileri geliştirmek için görüşmelere başlamış ve 2022 yılı sonuna kadar fiilen karşılıklı büyükelçi atamaları yapılmasıyla normalleşme sürecinin en önemli adımlarını atmıştı.

İlişkiler olumsuz etkilenecek

Bu süreç, uzun yıllar ülkesini yöneten ancak 2010 yılında Mavi Marmara kriziyle başlayan krizler nedeniyle hiçbir zaman fiziki görüşme gerçekleştiremeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yüz yüze görüşmesini ve Bunu 20 Eylül 2023’te BM Genel Konseyi için bulundukları New York’ta takip ettiler. O da yol açtı.

Ancak grup toplantısında Erdoğan, Gazze’de sivilleri, özellikle çocukları hedef almakla sorumlu tuttuğu İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir daha görüşmeyeceğini belirterek, “Ben bu Netanyahu adamının elini ömrümde bir kez sıktım” dedi. . Nerede? Amerika’da kendi evimizde, Türk Evinde. Biz iyi niyetliydik ama o bizim iyi niyetimizi suistimal etti. İsrail’e gitme projemiz vardı ama iptal oldu. “Gitmeyeceğiz” dedi.

Erdoğan, Türkiye-İsrail ilişkilerine ilişkin ise, “İyi niyetle devam etseydi ilişkilerimiz daha farklı olabilirdi. “Ama artık bu da olmayacak çünkü iyi niyetimizi suistimal ettiler” dedi.

Karşılıklı ziyaretler planlandı

Erdoğan-Netanyahu görüşmesinin en önemli sonuçlarından biri de liderler düzeyinde karşılıklı ziyaretlerin yapılması konusunda mutabakata varılması oldu.

Buna göre Netanyahu Ekim veya Kasım aylarında Türkiye’ye gelecek, ardından Erdoğan İsrail’i ziyaret edecekti.

Taraflar enerji, teknoloji, turizm ve ticaret alanlarında işbirliğini ilerletme konusunda mutabakata vardı.

Bu kapsamda Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ın, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması konusu başta olmak üzere güç işbirliği fırsatlarını görüşmek üzere İsrail’e gitmesi bekleniyordu.

Her iki başkentte de yapılan değerlendirmelerde bu ziyaretin artık mümkün olmadığı öğrenildi.

Erdoğan’ın Hamas’a yönelik değerlendirmesi tepkilere neden oldu

Türkiye-İsrail normalleşme sürecinde İsrail tarafının en çok dikkat ettiği konulardan biri de Hamas’ın önde gelen bazı yetkililerinin Türkiye’de yaşaması ve İsrail’e yönelik siyasi, propaganda ve askeri faaliyetlerini buradan yönlendirmesiydi.

Türkiye, normalleşme sürecine zarar vermemek adına Hamas’ın faaliyetlerinin durdurulmasını ve bazı liderlerinin Türkiye’den ayrılmasını sağladı.

İsrail, Hamas’ı “terör örgütü” olarak görüyor ve çıkarı olan devletlere bu tanımı kabul etmeleri için baskı yapıyor.

İsrail’in yanı sıra ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Avrupa Birliği de Hamas’ı terör örgütü olarak tanıyor.

Türkiye Hamas’ı terör örgütü olarak tanımıyor. Hamas’la 2006 yılından bu yana doğrudan ve açık temas halinde olan Türkiye, aynı zamanda Hamas’ın Filistin’deki diğer güçlü örgüt El Fetih ile ortak hükümet kurmasına da aracılık ediyor.

Ancak Erdoğan, dün yaptığı konuşmada Hamas’a ilişkin yaptığı tanımla, Ankara’nın “terör örgütü değildir” açıklamasını uzun yıllar öne çıkardı.

Erdoğan, “Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını korumak için mücadele eden bir özgürlük ve mücahit grubudur” diyerek, tüm dünyanın karşı çıktığı 7 Ekim “Aksa Tufanı” saldırısına rağmen Hamas’ı savunmaya devam ettiğini gösterdi. tepki gösterdi.

İsrail’in Erdoğan’ın açıklamasına tepkisi hemen geldi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, Erdoğan’ın sözlerini reddettiklerini belirterek, “Türk Cumhurbaşkanı’nın terör örgütünü savunma girişimi ve kışkırtıcı sözleri bile, tüm dünyanın gördüğü vahşeti ve mutlak gerçeği değiştirmeyecektir: Hamas eşittir IŞİD’dir.”

İsrail Kültürü ve SporBakan Miki Zohar da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Erdoğan terörü destekliyor” yazarak, Türkiye ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesinin zamanının geldiğini söyledi.

Büyükelçiler geri çekilecek mi?

Yaşanan gelişmeler, Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme sürecinde gelecekte ilerleme olmayacağı, hatta gerilemenin mümkün olduğu değerlendirmesine yol açtı.

Düşüşü gösterecek en somut adım, tarafların diplomatik temsil düzeyini tek taraflı mı yoksa karşılıklı olarak mı düşürmeye karar verecekleri olacak. İsrail’in Ankara Büyükelçisi Irit Lillian, İsrail diplomatik binalarına yönelik protestoların artmasının ardından güvenlik endişelerini gerekçe göstererek Türkiye’den ayrıldı.

Irit Lillian halen İsrail’in Türkiye Büyükelçisi olarak görevini sürdürüyor ve ülkeden ayrılması siyasi bir tepkinin sonucu değil. Aynı şekilde Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Şakir Torunlar da görevde.

Büyükelçilerin çekilmesine ilişkin ne Türkiye’den ne de İsrail’den herhangi bir karar alınmadı.

İkili ilişkilerin ve normalleşmenin geleceği de Gazze’deki çatışmaların gelişimi ve Türkiye-İsrail hattında karşılıklı açıklamaların şiddetine bağlı olarak belirlenecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu