ADALET Bakanı Yılmaz Tunç, “Bireysel başvuru hakkının sınırlandırılması, ortadan kaldırılması gibi bir durum söz konusu değildir. Bireysel başvuru hakkından geri dönüş yoktur.”
Bakan Tunç, AK Parti’nin TBMM’deki küme toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında yaşanan tartışmalara ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi ile ilgili açıklamalarına ilişkin Bakan Tunç, “Bu konuyu aceleyle değerlendirmek doğru olmaz. Şunu belirtelim; bireysel başvuru hakkını getirdik. Bu nedenle kişisel başvuru hakkından geri dönüş söz konusu değildir.Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden doğan temel hak ve özgürlüklerin bir araya gelmesiyle, Hakları kamu gücü tarafından ihlal ediliyor, vatandaşlarımızın AİHM’ye gitmeden önce hakları olacak. Haklarını mahkemede arayabilmenin adabını getirdik. Bunu vatandaşlarımız için getirdik. Vatandaşlarımızın haklarını arama yolunu daha da güçlendirmek, demokratik hukuk devletini daha da güçlendirmek.Anayasa’da birçok düzenleme yaptık ama kişisel başvuru hakkı da bu düzenlemelerden biri. Dolayısıyla bireysel başvuru hakkı da bu düzenlemelerden biridir. Fesih veya uzaklaştırma gibi bir durum söz konusu değildir. Bireysel başvuru hakkından geri dönüş yoktur. Dolayısıyla vatandaşlarımıza getirilen en doğal haktır bu; Hak aramanın yolunu açık tutmak. “Burada kişisel başvuru yönteminin kullanımına ilişkin olarak, özellikle bazı konjonktürel durumlardan dolayı bireysel başvuru yönteminin zarar görmesini istemiyoruz” dedi.
‘FARKLI YORUMLANABİLECEK CÜMLELER VAR’
Bakan Tunç konuşmasına şöyle devam etti:
“Peki son kararlarla ortaya çıkan yetki tartışması nereden geliyor? Avukatlarımız ilgili unsurları okuduğunda hem Anayasamızın bireysel başvuru unsurunu düzenleyen 148. maddesini, hem de 62/ sayılı kanunu görüyorlar. Anayasa Mahkememizin bireysel başvuruyla ilgili, Anayasa Mahkemesinin kuruluş ve yargılama usulleriyle ilgili 16. maddesi, Bireysel başvuruya ilişkin unsurları okuyunca aslında oradaki çelişkileri yakalamak mümkün. Orada farklı yorumlanabilecek cümleler var. Bu cümleler sorun yaratıyor.Kişisel başvuru şekli Anayasamızın 148. maddesinin 3., 4. ve 5. fıkralarında düzenlenmiştir.Anayasa’da bireysel başvuruya ilişkin çok fazla hüküm var.Az sayıda cümle var. bireysel başvurunun hukuk yolu incelemesinde dikkate alınması gereken hususlarda incelenemeyeceği dolayısıyla bu kararın Yargıtay tarafından farklı yorumlanması mümkün olabilecektir. Yargıtay diyor ki; ‘Adalet mahkemeleri tarafından verilen kararları gözden geçirecek son merci benim.’ Bu nedenle nihai kararın kaldırılmasına ilişkin prosedür cezai niteliktedir. Mahkeme kanunun 311. maddesinde düzenlenmiştir. Ve orada bir değişiklik daha yaptık. Ceza hukukumuzda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan davalarda yargılamanın yenilenebileceği yönünde karar çıktı. Ancak ceza mahkememizde Anayasa Mahkemesinin ihlal kararlarına ilişkin bir karar bulunmamaktadır.”
